Friesian atı, Avrupa’nın kuzeybatısında bulunan Hollanda krallığının 12 eyaletinden biri olan Friesland’dan çıkmıştır. Friesland bölgesi kuzey denizi kıyılarında, yerleşim geçmişi M.Ö. 500 yıllarına dayanan oldukça eski bir bölgedir. Buradaki insanlar; ticaret, denizcilik, çiftçilik ve at yetiştiriciliği ile yaşamlarını geçiriyorlardı.
Friesian atının geçmişi çok eskidir. 16 – 17. yüzyıllar boyunca belki daha da önce, Arap atlarının kanı, özellikle İspanyadaki Andalusian atlarında çok kullanılmıştı. Bu Bu a Arap karışığı olan Andalusian’lardan da Friesianlarda sıkça kullanılmıştır. Andalusianların sıcaklığından dolayı, bu atların da sıcakkanlı olduğu düşünülmüştür. Ancak Friesian atı, İngiliz Thorughbred atının etkilerinden her zaman bağımsız tutulmuş, son iki yüzyıl boyunca safkan olarak üretilmiştir. Frieslandlılar için at üretmek ve yetiştirmek çok önemlidir. Reformdan önce Friesland’daki manastırlarda bulunan rahipler birçok at üretiyorlardı. Yüzyıllar boyunca Fresian hükümeti de bu üretime katkıda bulunmak amacıyla kaliteli üretimi korumak için çeşitli düzenlemeler yapmıştır. Şimdi ise Hollanda’da 1939 yılında yürürlüğe giren Hollanda Atçılık Kanunu (Dutch Horse Law), haracılık ve yetiştiricilik için çeşitli kurallar koymuştur. Geçmişten kalma kayıtlardan öğrenildiğine göre, eski dönemlerde de Friesian atları pek çok ülkede bilinmekteydi. 1251 yılından kalma bazı bilgiler ve bu atların övüldüğü kitaplar mevcuttur.
Friesian Atları Hollanda’nın en büyük gurur kaynağıdır. Hollanda’nın tek Safkan at cinsidir. Bu atlara ilk kez 13. yüzyıldaki kayıtlarda rastlanır.
Atın, simsiyah rengi, uzun dalgalı yelesi ve kalın kuyruğu ile çok uzaklardan bile tanına-bilecek bir görünümü vardır. Çok güzel atlardır.
Sevecen ve cana yakındırlar. Bu nedenle Friesian atları ile çalışmak ve yakın temas kurabilmek çok kolaydır. İnsanları mutlu edebilirler. Bu atlar atlı spor dallarının birçoğunda kullanılmaktadırlar. Özellikle kendisini gösterdiği en önemli spor dalları dressage ve driving’tir. Çalışkanlık, güçlü bir hafıza ve merak, öğretilen her şeyi çabuk algılaması bu atlarda mükemmel sonuç alınmasını sağlamaktadır.
Günümüzde daha çok ulusal yarışmalarda boy gösteren bu atların tarihi Milattan Önceki dönemlere dayanır. M.S. 150 yılında Romalı tarihçiler bu atları İskoçya ve İngiltere sınırlarında gördüklerini yazmaktadırlar. O dönem ressamlarının çizdikleri şövalye resimlerinde üzerlerinde gururla oturdukları atlar, bu atlardır. Haçlı Seferlerinde, Yüzyıl savaşlarında bu atlara Arap ve Andalus at cinslerinin de karıştığı sanılmaktadır.
Boyun kıvrımı ve yüksek tırıs yürüyüşleri bu atların en önemli özelliklerinden biridir. 17. yüzyılda kurulmuş olan binicilik okullarında haute ecole çalışma sistemlerini genellikle Friesian ve İspanyol atları ile yapmaktaydılar. Haute Ecole sistemine göre tırıs yürüyüşü en kolay bu atlarla yapılmaktadır. Bu dönemde araba koşumunda da kullanılmaya başlayan Friesian atları, 18. ve 19. yüzyılda Avrupa’da daha az kullanılmaya başlamıştır. Büyük olasılıkla Fransız İhtilali’nden sonra soylu sınıfın ayrıcalığının kaldırılması ile gelişen olaylar nedeniyle bu atların kullanımı oldukça azalmıştır.
19. yüzyılın sonlarına doğru Hollanda’da bu atlar yalnızca zengin çiftçilerde bulunuyordu. Bu çiftçiler de atları yalnızca Pazar ayinlerine kiliseye giderken arabalarına koşmak için kullanıyorlardı.
19. yüzyılın sonu ile 20. yüzyılın başlarında bu atların en zor dönemleri başlamıştı. Çünkü bu atlara karşı Bovenlander adlı yeni bir cins at ortaya çıkmıştı. Bu atlar da ağır yük atları idi. Eğlenceli yarışmalarda Friesian atları üstün özelliklere sahip olsalar da bu dönemde çiftliklerdeki ağır işlerde çalışamayacak kadar narin yapılı olduklarından çiftçiler Bovenlander atlarını tercih etmeye başladılar.
Bu atların yaşama şansının kalmadığını gören bir grup insan 1 Mayıs 1879 yılında, küçük bir Hollanda şehrinde toplanarak Friesch Paarden-Stamboek – FPS adlı kuruluşu oluşturdular. Bu kuruluş Friesian atlarının ilk pedigree kitabını bastı. Bu gelişme bile Friesian atlarının kaybolma riskini azaltmadı. Çünkü çiftçiler tercih etmiyordu. Sonuç olarak 1913 yılında bu kitaba kayıt etmek amacıyla daha önce kayıt edilen üç tayın dışında tek bir tay bile bulunamadı. Bu atların nesli tükenmek üzereydi.
Bu dernek, Friesian at cinsinin kurtarılması amacıyla yeni bir program hazırladı. Bu programa bağlı olarak yeni bir Friesian atı geliştirdiler. Bu yeni atların boyları biraz daha kısa ve göğüsleri geniş olarak meydana getirildi. Çiftçilerin en çok şikâyet ettikleri şeylerden birisi Friesian atlarının pulluk koşumu için elverişli olmamalarıydı. Friesian atı, pulluğa koşulduğunda hemen hareketlenmeye başlıyor ve tüm enerjisini harcıyordu. Pulluk çekmeye başladığında ise enerjisi tükenmiş oluyordu. Asil ve olağanüstü olan dış görünüşünü yeni Friesian atında da kaybolmamıştı. Bunun atta bulunan sağlam genlere bağlanması mümkündür. 1960 yılında yeni bir krizle karşı karşıya kalındı. Bu kez de makineli tarım Friesian atlarının geliştirilmesini engellemeye başlamıştı. Derneğin önüne yeni bir hedef konması gerekiyordu. Bu kez atlar işte kullanılmak yerine zevk ve spor için kullanılmalıydı. Bu hedefe ulaşmak atların dürüst, akıllı ve sevecen olmaları nedeniyle kolaydı. Bu dönem Friesian at ırkının dönüm noktasıdır.
1970 yıllarının başlarında Friesian atları oldukça popüler olmaya başladılar. Tayların sayısı 6.000’e ulaştı. Her yıl daha da artmaya başlamıştı.
Atların sayısı artmaya başlayınca FPS atları saflaştırmak amacı ile daha da seçici olmaya başladı. Birkaç önder at yetiştiricisi sayesinde Friesian at cinsinin bu güne kadar korunması ve geliştirilmesi sağlanmıştır. 2003 yılında, FPS kayıtlarında 40.000 Friesian atı bulunmaktadır.
Bugün FPS’nin 12.000 kayıtlı üyesi vardır. Bunlardan 7.000 kişi Hollanda’da, 5.000 kadarı da başka ülkelerdedir. Friesian atlarının iki tipi vardır. İlki Barok tipi (daha ağır, iri yapılı) ve Spor tipi (bu tip daha popülerdir). Son yıllarda körung[1] yarışmalarında yapılan hakem değerlendirmeleri ile seçilen atlar pedigree kitabına alınmaktadır.
Friesian atları başka at türlerinin iyileştirilmelerinde de kullanılmaktadır. Bunlar, Oldenburg atları, Norfolk atları, Amerikan koşum atları v.b. Günümüz Friesian atları oldukça yüksek atlardır. Cidago yükseklikleri 158 – 165cm ve üzerinde bulunmaktadır. Donları her zaman yağızdır. Güçlü görünümlü, uzun bacaklı, geniş gövdeli, sırtı uzun, büyük kafalı, çok güzel bir boyun kıvrımı bulunmakta ve uzun kulakları vardır. En büyük özelliklerinden biri de toynaklarının üzerinde, kuyruk ve yelesinde uzun ve kalın tüylerinin bulunmasıdır (Gureviç-Rogalev, 1991).