Derisinde zehir barındıran ve bazılarının bir kaç mililitresi binlerce insanı öldürebilen zehire sahip kurbağalar kendi zehirlerine karşı oldukça dayanıklılar. Peki nasıl bu kadar dayanıklı olabiliyorlar?
Zehre sahip tek canlı türünün yılanlar ve böcekler olduğunu düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Dünyanın en ölümcül zehirlerini derilerinde taşıyan Zehirli Ok Kurbağası ve neredeyse zehrinden bir damlası neredeyse 20 bin fareyi öldürebilecek güçte olan Kolombiya Altın Kurbağaları bunun en büyük örnekleri. Genel itibariyle derilerinin dışlarında zehirli bir sıvıyla kaplı bu canlılar çok ölümcül. Ancak kendi zehirleri kendilerini nasıl zehirlemiyor?
Bu yüksek zehre sahip kurbağalar genelde derilerinde barındırdıkları sıvılarda çok güçlü alkeloid toksinler barındırıyorlar. Bunlardan ise en güçlü olanı BTX diye anılan alkeloid. Bu zehrin ise yaptığı şey temelde hücrelere sodyum iyonlarının girip çıkmasını kontrol eden sinir hücrelerine yapışıp, sodyum iyonlarının kaslarla iletişim kurmasını engellemek. Daha sonra kalp ve akciğer gibi organlar genel anlamda kas yapısından oluştuğu için bu kritik organların çalışmasını engellediğinden dolayı işlerin iyi gitmemeye başlamasıyla devam eden bir süreç.
“Kirpi Balığı”
Kirpi balıkları olarak anılan balıklarda BTX’e benzer bir tür toksin olan tetrodotoxin(TTX) üretiyorlar. Bu balık türünün kendi zehirleri de BTX’le yaklaşık bir şekilde çalışıyor. Ancak bu balık türlerinin sodyum iyonlarını aktaran sinirlerinde bir tür mutasyon olduğu gözlemlenmişti. Araştırmacılar zehirli kurbağalarında buradan yola çıkarak benzer bir yapı geliştirip geliştirmediğini merak etmeye başladı.
“Kolombiya Altın Kurbağası”
New York State University’den iki araştırmacı Sho-Ya Wang ve Ging Kuo Wang yaptığı çalışmalara göre kurbağalarda da BTX’in etkilerini engelleyecek bir tür mutasyon var. Ancak Kirpi Balıklarının aksine bu mutasyon sinir hücrelerinde değil, kas dokularına gönderdikleri amino asitlerin biçimlerinde. Bu amino asitler BTX’in etkilerini engellemekle kalmıyor ayrıca zararlı diğer toksinlerin çözünüp yeniden deri üzerinde oluşmasını da sağlıyor. Bu sayede bu zehirli kurbağa türü zehir üretebilen böcekler gibi türlerle rahatça beslenebiliyor. Aynı zamanda da kendilerini avlayabilecek zehirli yırtıcılara da karşı savunma oluşturmuş oluyor.
“Zehirli Ok Kurbağası “
Ülkemizde ise bu tür zehre sahip kurbağalar olmadığı için bir sorun teşkil etmiyor çünkü bu kurbağa türleri Kolombiya ve Güney Amerika’nın belirli bölgelerinde yaşıyor. Yine de araştırmacılar belirli seviyede türlerinin tükenmekte olduğu gözlemlenen bu tür zehirli kurbağaların, amino asit yapılarının ileride hücrelerin zehire karşı dayanıklılığını geliştirmekte çok önemli rol oynadığını belirttiler.