İstanbul Beylükdüzü’nde yaşayan ve 58 yaşındaki Müjgan Taşpınar, evinde 30, apartmanın bahçesinde 60 kediye bakıyor.
Taşpınar sahipsiz kedileri evine alıyor, yaralı ve hasta olanların tedavilerini yaptırıyor, her gün besleme noktalarına 30 litre kadar su ve 15 kilo mama bırakıyor.
TIR brandasından barınak yaptı
Yakuplu Mahallesi’nde bir apartmanın bahçe katında yaşayan, çevredeki sahipsiz kedileri evine alan Taşpınar hepsinin yiyecek, veteriner ve diğer tüm masraflarını üstlendi. 2 kızından 3 torun sahibi olan Taşpınar, evindeki 30 kedinin dışında bahçedeki 60 sevimli dostuna da sahip çıkıyor. Bahçedeki kediler için soğukta üşümemeleri adına TIR brandasından özel bir alan yaptıran Taşpınar, kışın sokaktaki dostlarına bu şekilde yardım ediyor. Aynı zamanda iş yeri Çağlayan’da olan Taşpınar, her sabah 05.00’te uyanıp çalıştığı yere kadar toplam 170 kedi için mama bırakıyor. Her kedisine ayrı bir isim takan ve aralarında özel bir bağ oluşan Taşpınar’a kediler de isimleri ile seslendikleri anda yanına gelerek tepki veriyor.
Taşpınar, 20 kişinin yapacağı işi yaptığını söyleyerek, “Çocukluğumdan beri ben kedi bakıyorum. Daha önce Bahçelievler’de de kedi bakıyordum, hatta oradan da birkaç tane getirdim. Burada 11 yılı geçti. Şu anda bahçede, caddede, sokakta, işyerine kadar toplam 170 tane kedi bakıyorum. Yani bunların kısırlaştırması, pire damlası, tedavilerini yaptırıyorum. Hayvanları doyuruyorum. 20 kişinin yapacağı işi yapıyorum” dedi.
Günde 30 kilo su, 15 kilo mama taşıyorum
Taşpınar, “Ben 58 yaşındayım günde 30 kilo su, 15 kilo mama taşıyorum. Günlük masrafları sadece kuru mama olarak 150 lira. Hayvanseverler gönderiyordu ama şu pandemiden beri gönderen yok. Tek bir kişi dışında gönderen yok. Bunun tavuğu var, ilacı var, taksisi var. Yani yetişemiyorum. Ben yurt dışından destek olacak insanlara sesleniyorum. Yakuplu’dan Çağlayan’a kadar 170 tane kedi bakıyorum. Yıllardır bakıyorum. İsteyen gelip gözleri ile de görebilir. Destek istiyorum. Yurt dışından olursa daha iyi olur, bizim Türkiye’nin hali biliyorsunuz, kimse destek olamıyor” dedi.
Taşpınar, çocukluğundan beri devamlı kedi baktığını söyleyerek, “Evimde akşam olunca 30 tane falan oluyor. Buraya aslında sabah 06.00’da geleceksiniz. Sabah 06.00’da hepsi duvarlarda, bahçelerde, camlarda bekliyorlar. Tavuklu ekmek vereceğim, konserve mama vereceğim diye. Onları da vermem gerekiyor, sırf kuru mama ile de olmuyor. Bakıyorum, çocukluğumdan beri devamlı kedi bakıyorum” şeklinde konuştu.
“Hepsinin ismi var”
Taşpınar, “Apartmanla da ayrı mücadele ettim bu arada onları kabullendirene kadar. Gördüğünüz gibi yırtılmaz, su geçirmez TIR brandası ve içi telle örülü. Yaptırdım bunları. Kediler şimdi gündüzleri geziyorlar ama üşüyüp, acıktıkları zamanda buraya gelip yatıyorlar. İçinde minderler var. Senelerdir uğraşıyorum bu şekilde. Çocukluğumdan beri bakıyorum ama son 20 yıldır 2 oturduğum bölgede de hep var. Ben hasta bile olsam, sürüne sürüne çıkıp yine doyuruyorum. Birine para verip, yine yaptırıyorum. Yatsam bile bunları aç bırakamam” dedi.
Hepsine bir isim verdiğini söyleyen hayvansever kadın, “Evlat gibi zaten. Mesela araba çarpmış yukarıda, bana haber veriyorlar. Telefon açıyorum veterinerime, o da gelip alıyor ya da bir taksiye koydurup ona gönderiyorum. Veterinerime de devamlı borç. 2 veterinerime de sürekli borç… Severek yapıyorum. Bunlar burada yavrulamadı. Kimisini motordan çıkardım, kimisini saksağanın ağzından aldım, köpeklerin ağzından aldıklarım oldu, buraya anneleri ile atılanlar oldu. Besleme kulübem vardır benim, birkaç tane vardır. Onun içine bile gelip yavru atıyorlar. Barınak bile kısırlaştırıp, buraya atıyor. Nasıl olsa ben doyuruyorum” şeklinde konuştu.
“Kedisi olanın çiziği olur”
Taşpınar, Beylikdüzü Belediyesi Veterinerlik İşleri Müdürlüğü çalışanlarının da kendilerini yoğun aradığı için numarasını engellediğini iddia ederek, “Kedisi olanın, çiziği olur. Çalıştığım için sabah 5’te kalkıyorum. Onları doyurmak, mamalarını hazırlamak için. Barınak da hiç yardımcı olmuyor son zamanlarda. Daha önce oldu ama şimdi hiç olmuyor. Ben şimdi bir kediyi kısırlaştırmaya 400-500 lira para veriyorum. Tedavisi de öyle. Bir kediyi götürsek, 1 hafta kalsa veterinerde 800-900 lira tutuyor. Barınak niye taktı bilmiyorum” dedi. Taşpınar, kendisinin belediyede konuyla ilgili müdür tarafından engellendiğini iddia etti.
Taşpınar, “Yolum 2 saat sürüyor. 2 saat gidiyorum, 2 saat geliyorum. 5’e kalkıyorum, 10’da gidiyorum. O arada hep doyurarak gidiyorum. Bahçe, kulübe, sokak, cadde… Besleme noktalarım var, kulübeler yaptırdım. Su almayan, 24 saat orada mama duruyor, yağmur da yağsa, kar da yağsa bozulmuyor. Onlar zaten öğrendiler. Giriyorlar, yiyorlar, çıkıyorlar. Açık büfe gibi orası. Sürekli gidip geliyorlar oralara. Buradan bir başlıyorum, Çağlayan’a kadar indiğim her metrobüs, minibüs, otobüs duraklarında, yolumda, caddemde ne varsa hepsini doyuruyorum” diye konuştu.