Kedi Tırmığı Hastalığı

503
Kedi Tırmığı Hastalığı

Kedi tırmığı hastalığı deyip de geçmeyin. Kim bilir belki de sizin kanser hücreleri ile karıştırmanıza neden olabilir ve erken teşhis edilmeyen hastalıklar ciddi boyutlara taşınabilmektedir.

Kedi tırmığı hastalığı, başta tüberküloz olmak üzere birçok enfeksiyon hastalığı ve lenfomalarla karıştırılabilen bir hastalık türüdür. Bu hastalık, organ nakli olan hastaları, AIDS hastalarını, 14 yaşından küçük çocukları risk altına almaktadır. Ayrıca sonbahar ve kış aylarında kedi tırmığı hastalığına daha sık görülmektedir. Bu hastalık maalesef ki çok sevdiğimiz, haşır neşir olduğumuz, kedi dostlarımızdan olan Bartonella bakteri türü ile insanlara bulaşmaktadır. O yüzden Bartonella bakteri taşıdığı kesinleşen kedi dostlarımız ile temasında çok dikkat edilmelidir. Bu bakteri kediden kediye veya insandan insana bulaşma ihtimali yoktur.
Kedi tırmığı hastalığı her yıl Amerika’da 25 bin insanda rastlanmaktadır. Türkiye’de ise, evcil hayvan, evcil kedi bakımını üstlenen kişiler arttıkça rastlanma ihtimali de artmaktadır.

Kedi Tırmığı Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Kedi tırmığı hastalığı, kedi ile temas edildikten 3- 10 gün sonra belirtilerini göstermektedir ve bu 1 ila 3 hafta arasında değişmektedir. Kedinin ısırdığı veya tırmaladığı yerlerde genellikle kabarcık veya şişlik şeklinde kendini göstermektedir. Ancak bu kabarcık veya şişlikler böcek ısırığı sanılabilmektedir. Ağrılı olmayan bu şişlikler daha çok bacaklar, kollar ve başta görülmektedir. Olaydan kısa bir süre sonra ise lenf düğümlerinde şişme meydana gelmektedir. Lenf düğümlerinin büyüklükleri 1 ila 5 cm arasında koltukaltı, kasık ve boyun bölgelerinde oluşmaktadır. Şişen lenf düğümleri üzerinde deri kızarıklığı oluşur ve sıcaklık derecesi yüksektir. Kimi zaman içinden iltihap da akabilme olasılığı bulunmaktadır. Lenf düğümlerindeki büyüme ise 2-4 ay kadar devam eder. 

Diğer bir belirti ise, 1-7 hafta içerisinde ise baş, boyun ağrısı belirtileri de gösterebilmektedir. Belirtiler kişiden kişiye, kişinin bağışıklık sistemindeki dirence göre de değişmektedir. Kimilerinde tek bir belirti olurken, kimisinde ise daha fazla belirti göstermektedir. Bunların dışında, 38 dereceyi geçmeyen ateş (bir veya üçüncü evre olarak kendini gösterir), iştahsızlık, halsizlik ve yorgunluk (ilk üç evrede kendini gösterir), baş ve boğaz ağrısı (üçüncü evrede kendini gösterir) görülürken, sadece hastaların 1/20’sinde döküntü olarak kendini göstermektedir. Nadiren kimi belirtiler ise karaciğer, dalak ve akciğer gibi iç organlarda da iltihap oluşmasıdır. Bazen ise gözde kızarıklık ve kulak önündeki lenf düğümlerinin büyümesine sebep olan küçük bir yara meydana gelebilir.

Kedi Tırmığı Hastalık Bulaşıcı Mıdır?

Kedi tırmığı hastalığı özellikle yavru kedi tırmalaması veya ısırması ile bulaşmaktadır. Çünkü yavru kediler, aylarca kanlarında bakteriyi taşıyabilmektedir. İnsan derisinde bir çizik var ise, kedinin açık deriyi yalaması ile de bulaşma ihtimali bulunmaktadır. Bunun sebebi ise bakterilerin çoğunun kedi tükürüğünde bulunmasıdır. Hastalık kediden kediye veya insandan insana temas ile bulaşma olasılığı mümkün değildir. Bakteriler ise kediden kediye pireler ile taşınmakta ve kedi derisinde herhangi bir hastalık yapmaksızın aylarca kalabilmektedir. Bu hastalığı geçiren bireylerin ömür boyu bağışıklık kazandıkları görülmüştür.

Kedi Tırmığı Hastalığı Kimler İçin Tehlikeli Olmaktadır?

Bu hastalık sağlıklı bireyler üzerinde ciddi bir problem sorun teşkil etmez ve birkaç içerisinde lenf düğümleri kendiliğinden gerilir iken; kimi sağlık problemi olan bireyler için büyük bir sorun olabilmektedir. Kedi tırmığı hastalığı, diyabet ve kemoterapi gören kanserli hastalarda ciddi sorun oluşturmakta ve ölüme dahi neden olabilmektedir. Tipik hatalıklarda ise hastalığın teşhisi için biyopsi yapılması gerekli görülmez iken; kanser şüphesi olan veyahut bağışıklığı baskılanan hastalar da lenf düğümü veya derideki lezyonlar üzerinden biyopsi yapılması gerekmektedir. Biyopside, tüberküloz, sarkoidoz gibi hastalıklarda görülen benzer bulgular olan “granülomatöz iltihap” görülmektedir. Kesin teşhis için biyopsi örneğinde PCR testi veya özel bazı boyalarla hastalığa sebep olan bakterilerin mutlaka tespit edilmesi sağlanmalıdır. 

Kedi tırmığı hastalığında ‘Bartonella henselea’ bakterisine karşı oluşan antikorlar IFA veya ELISA yöntemleriyle ölçülmektedir. 1:64’ den daha fazla gösteren antikor seviyeleri yeni bir enfeksiyon belirtisi olmaktadır. Antikor titrelerinde 6 hafta ara ile 4 katı artış olması da teşhis koydurucu olmaktadır. Yapılan IFA ve ELISA testlerinde diğer Bartonella türleri ve Chlamydia türü bakteriler arasında çapraz duyarlılık bulunmaktadır. IFA testini kimi laboratuvarlar tarafından gerçekleştirilmektedir. Kedi tırmığı hastalığında bir zamanlar kullanılan deri testi günümüzde artık kullanılmamaktadır.

Tanı Koyma

Hastalığın tanısı için kolay olarak tercih edilecek bir test bulunmamaktadır. Kedi ile temas öyküleri, hastanın klinik bulguları ve yapılan biyopsi tanı üzerinde yardımcı olmaktadır. Laboratuvar bulguları ise lökositoz, nötropeni, eozinofili ve sedimentasyon bulguları ile teşhis edilebilir, yüksekliği belirlenebilir. Günümüzde serolojik testler ve PCR yöntemleri kimi merkezlerde kullanılmaktadır. Genellikle polikliniklerde, 3 olduğu üzerinden tanı konulması sağlanmaktadır: İlk olarak tanı klinik olduğu, ikinci ve üçüncü olgu ise klinik ve histopatoloijk olarak tanı konulması kesin olarak sağlanmaktadır. Hastalarda ateş yüksekliği, baş ağrısı, halsizlik ve yorgunluk ve lenfadenomegali olarak belirtileri görülmektedir.

Tedavi Gerektirmeyen Hastalık: Kedi Tırmığı Hastalığı

Aslında sağlıklı bireyler üzerinden kendiliğinden geçtiği tespit edilen kedi tırmığı hastalığı, 500 mg azitromisin sozundan sonra, dört gün 250 mg tek doz olarak ve toplamda 5 gün süren tedavi ile tamamlanması sürecin hızlanmasında yardımcı olacaktır. Takip edilen üç hasta üzerinde azitromisin 1 x 500 mg üç kür tedavi tercih edilebilir ve şifa bulunabilir. Ateşi düşmeyen hastalarda, iç organ tutulmu olanlarda ve lenf düğümlerindeki ağrı olması durumunda mutlaka doktora danışılmalı ve antibiyotik tedavisi uygulanmalıdır. Özellikle bağışıklığı baskılanan hastalarda antibiyotik tedavisi uygulanmalıdır. Bunun dışında kedilerde herhangi bir tedavi uygulnamsı gerekmez bunun yerine kedinin sağlıklı ve bakımlı olarak yaşamasını idame ettirmesine yardımcı olunabilir.